7. Bölüm
Kore'ye Yolculuk
Eski dönemlerdeki sokakların, evlerin, okulların tekrar canlandırıldığı bu müzede çalan eski şarkılarla adeta geçmişe ışınlanıyordunuz. Bu müzede hem Kore tarihine dair bir çok bilgi almak hem de özenle canlandırılmış odalarda nostaljik fotoğraflar çekmek mümkündü. Benim bu müzede favorimse sıralarda daktilolarla eski bir sınıfın canlandırıldığı oda oldu. Bu odada üstüme oradaki eski öğrenci üniformalarından birini geçirip sanki o dönemden bir öğrenciymişim gibi fotoğraf çektirdim. Müze çok ilgimizi çekmişti, neredeyse bir buçuk saat müzeyi gezdikten sonra biraz yorulduğumuzu hissedip yakınlardaki hoş bir kafede dinlendik. Bir sonraki durağımız Gyeonggi English Village’dı. Burası insanların daha iyi İngilizce öğrenmesi için yapılmıştı, içeride sadece İngilizce konuşulması amaçlanıyordu. Yurtdışı havasını daha iyi yaratabilmesi için sokaklar ve binalar İngiliz mimarisinde, İngiltere tarzında yapılmıştı. Burada çeşitli dönemlerde öğrenciler için İngilizce Kampları düzenleniyordu ve öğrenciler kamp süresince burada İngilizce eğitimi alıyordu. İçeride ayrıca birkaç kafe ve restoran da vardı. Burası aynı zamanda popüler Kore yarışma programı Produce 101 serisinin çekildiği yerdi. Hatta, binalardan bazılarının içine girince programdaki yarışmacıların danslarına çalıştıkları odaları görebildik. English Village’dan sonraysa yine Avrupai tarzda yapılan Provence Village’ı ziyaret ettik bu sefer. Provence Village 1996 yılında buraya bir Fransız restoranın açılmasıyla başlamıştı. Daha sonra bölgeye daha fazla Avrupa tarzında restoran, kafe ve fırınların açılmasıyla gelişmişti. Provence Village’ın sokakları Fransa’da dolaşıyormuşsunuz hissi veriyordu. Korelilerle dolu Fransız sokakları J Rengarenk minik binalar ve sevimli küçük bahçelerle dolu bu alanın her noktası fotoğraf çekmek için ideal. Buranın sarımsaklı ekmeğinin çok ünlü olduğunu öğrenince biz de denemek istedik Jihyun’la. Bizdekilerden farklı olarak buradaki ekmekler tatlıydı! Zaten Kore’de çoğu yiyecek tatlıydı. Öyle ki tatlı pizza bile vardı. Sarımsaklı ekmek çok yağlı olmasına rağmen inanılmaz lezzetliydi. Çok hoş tatlı bir tadı ve kokusu vardı. Daha sonra, biraz daha yüksek bir alana çıktı ve ilerideki dağlara ve uzaktan görünen Kuzey Kore topraklarına baktık ve güneşin batışını izledik. Sonrasında da çok geçe kalmak istemediğimiz için Seul’e döndük. Sekizinci bölüm çok yakında… Yazar: Pelin Özer İllüstrasyonlar: Merve Uygan